3870 entry daha
  • zamanında yolum kilis’e düşmüş oranın yerlisi olan ve bizi gayet güzel ağırlayan zat bize yerel yemek olarak yedirdiği birçok yemeğin yanında mahluta çorbası da ısmarlamıştı. merak edip sözlüklere baktığımızda mahluta sözlüklerde karışım olarak görülüyor ve aslen kırmızı mercimek çorbasının içine başka malzemeler katılarak yapılan bir yemek olarak güneydoğu illerimizde epeyce tanınıyor.
    artık pek bilinmese de eski tıp biliminde humoral patoloji adı verilen, hipokratın ve aristo felsefesinin etkisi ile, 19 yy. a kadar avrupa tıbbının temel varsayımı olan vücudun dört sıvısına ( kan, sarı safra, kara safra ve balgam) ahlat-ı erbaa, dört hılt , yani dört karışım adı verilirdi.
    mahluta kelimesini oluşturan arapça hı lam tı kök harfleri halt veya hılt okunarak karışımları ifade etmekte kullanılırmış. eskilerin duyduğu, bildiği ve ara sıra bulmacalarda kullanılan halita da genelde ilaç karışımlarını ifade etmek için bu kök harflerden türetilmiş başka bir kelimeymiş. bugünlerde bu kelimenin karşılığını bileşim veya karışım ( ve hatta alaşım ) olarak kullanıyoruz.
    hatta bildiğimiz halt kelimesinin de köküde buralara dayanmaktadır.birine halt etmiş dediğimizde kelimenin aslı yine iki kimyasal maddeyi karıştırmaktan yani halt etmekten geliyor ama zamanla mecaz anlamı olarak yapması gereken bir şeyi yapmamış, yapmaması gereken bir şeyi yapmış anlamını da taşır olmuş.
  • ecstasy

    iki yunanca kökten gelir:

    ex, “dışarıda” anlamına gelir. (bkz: exit)

    stasis, "kararlı veya durağan" anlamına gelir.

    bir araya gelince sınırların dışında durmak demektir. yani sınırsız hale gelmek.

    yunanlılar buna çılgınlık ya da coşku adını verdiler. 'içinizde bir tanrının olması' anlamına gelir. hıristiyan kültüründeki orta çağ kiliseleri ise bu tür deneyimler yaşayan insanları kınamıştır. kilisenin kabulü, rızası veya kolaylaştırması olmadan tanrı ile herhangi bir şekilde bağlantı kurmak isyankar bir eylem olarak görülüyordu.

    17. yüzyılın başlarında ecstasy "ruh ilahi şeyleri düşünürken bedeni sersemleten bir vecd hali" olarak tanımlanır. kısa süre sonra bu tanım "iyi hissetmenin yüce hali"ne dönüşür. kelime bugün hâlâ coşku, sevinç ve mutlulukla bezenmiş bu temel tanımı korumaktadır.

    ecstasy özelinde keyif verici maddelerin dinlerle kesişen tarihine bakarsak:

    "bilim insanları, çin'in batısındaki mezarlıklarda, esrar içimine dair en eski bulguları elde ettiklerini açıkladılar. araştırmaya göre, 2500 yıl önce, bölgede dini ritüeller sırasında esrar içiliyordu"

    https://www.bbc.com/…nda%20esrar%20i%c3%a7iliyordu.

    dinin çizdiği çerçevenin dışına çıkamayan insanlar kafayı açmak için keyif verici maddeler kullanır. alkol yasak. alem yapmak yasak. sigara var ama kafa açmaz. o zaman bu maddeler devreye girer. bizde de vardı (bkz: afyonu patlamak)

    bir de the ecstasy of gold var, onu anlatmaya kelimeler yetmez.

    https://youtu.be/ubvc2mqwmkg?si=mzu2tg5nf4ve2bup
  • gnosis, yunanca "bilgi" anlamına gelen bir sözcüktür. gnostik öğreti, bilgiyi arayan, bulan ve kendinde ruhen barındıran kadim bilgelerin yoludur.
  • kıble sözcüğünün kadim kökeni ana tanrıça kibele'den gelmektedir. kibele'nin (yun.kybele) isim olarak değişime uğramış versiyonu da günümüzde kızlara konulan sibel ismidir.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap